Fitch Ratings, uluslararası bir kredi derecelendirme kuruluşu olarak, dünyanın farklı bölgelerindeki ekonomik ve finansal gelişmeleri yakından takip etmektedir. Fitch Ratings, son dönemde Türkiye ile Körfez ülkeleri arasında güçlenen ilişkilerin, Türkiye’de İslami finans alanındaki yatırımları desteklemesinin beklendiğini açıklamıştır.

İslami finans, faiz almayı ve vermeyi yasaklayan, helal olarak kabul edilen işlemlere dayanan bir finansman yöntemidir. İslami finansın en önemli araçlarından biri de sukuk olarak bilinen kira sertifikalarıdır. Sukuk, bir varlığın veya projenin gelirini paylaşan, borç değil ortaklık anlamına gelen bir menkul kıymettir.

Türkiye, son yıllarda sukuk piyasasında önemli bir oyuncu haline gelmiştir. Türkiye’nin sukuk ihracı 2023 yılının üçüncü çeyreği itibarıyla bir önceki yıla göre yüzde 19 artarak yaklaşık 25,9 milyar dolara ulaşmıştır. Türkiye, zor piyasa koşullarında bile sukuk piyasasına girmeyi ve gerekli finansmanı sağlamayı başarmıştır.

Türkiye ile Körfez ülkeleri arasındaki ilişkiler ise son dönemde iyileşme göstermiştir. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eylül ayında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile telefonda görüşmüştür. Bu görüşme, iki ülke arasında 2019 yılından bu yana gerilen ilişkilerin normalleştirilmesi için atılan ilk adım olarak değerlendirilmiştir.

Erdoğan’ın görüşmesinin ardından BAE’den Türkiye’ye önemli bir yatırım taahhüdü gelmiştir. BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed Al Nahyan, Ekim ayında Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştirmiş ve Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile birlikte ortak basın toplantısı düzenlemiştir. Al Nahyan, BAE’nin Türkiye’ye 3 yıl içinde yaklaşık 51 milyar dolar tutarında yatırım yapacağını açıklamıştır. Bu yatırımın yaklaşık 8 milyar dolarlık kısmının sukuk alımını içerdiği belirtilmiştir.

Fitch Ratings Küresel İslami Bankacılık Grubu Başkanı Bashar Al-Natoor, bu gelişmelerin Türkiye’de İslami finans alanındaki yatırımları artıracağını söylemiştir. Al-Natoor, Körfez ülkelerinde finans ve bankacılık hizmetlerinin ağırlıklı olarak İslami finansa dayalı olduğunu belirtmiştir. Al-Natoor, “Körfez ülkeleri (Körfez İşbirliği Konseyi) ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesinin, bunu (yatırımların artırılmasını) desteklemeye yardımcı olacağını düşünüyoruz. Bu alanda, (Türkiye’ye yönelik) izlediğimiz, takip ettiğimiz bir trend söz konusu.” demiştir.