Schengen vizesi, Avrupa Birliği (AB) üyesi 22 ülke ile İzlanda, Norveç, Lihtenştayn ve İsviçre’nin oluşturduğu Schengen bölgesine seyahat etmek için gereken bir vizedir. Schengen vizesi, 6 aylık bir dönemde en fazla 90 gün kalma hakkı verir. Schengen vizesi almak için, başvuru sahiplerinin konsolosluklara giderek biyometrik verilerini vermesi, gerekli evrakları sunması ve vize ücretini ödemesi gerekir. Bu süreç, hem zaman hem de maliyet açısından zorlayıcı olabilir.

Ancak, Schengen vizesi başvuru süreci yakında dijitalleşiyor. AB Konseyi ile Avrupa Parlamentosu, Schengen vizelerinin dijital hale dönüştürülmesi konusundaki yeni yasa tasarısı üzerinde uzlaştı. Yeni yasa yürürlüğe girdiğinde, pasaportlara yapıştırılan fiziksel vizelerin yerini, 2 boyutlu bir barkod şeklinde dijital bir vize alacak. Bu dijital vize, internet üzerinden vize sahipleriyle paylaşılabilecek ve mobil cihazlara rahatlıkla indirilebilecek.

Schengen vizesi başvuru süreci de değişiyor. Bundan sonra, tüm Schengen vize başvuruları, konsolosluklarla anlaşmalı olan kurumlar yerine, online olarak tek bir platform üzerinden gerçekleştirilebilecek. Başvuru yapabilmek için gerekli olan tüm evraklar da bu platforma yüklenebilecek ve hatta vize başvuru ücretleri de online olarak ödenebilecek.

Schengen vizesinin dijitalleşmesi, hem başvuru sahipleri hem de Schengen bölgesi için birçok avantaj sağlayabilir. Başvuru sahipleri için, dijital vize, daha kolay, daha ucuz ve daha hızlı bir vize prosedürü anlamına gelir. Ayrıca, dijital vize, taklit edilmesi ve çalınması riskini azaltır. Schengen bölgesi için, dijital vize, sınır yönetimini ve güvenliğini artırır. Ayrıca, dijital vize, turizmi ve ticareti teşvik eder.

Schengen vizesinin dijitalleşmesi, 2025 yılına kadar tamamlanması planlanan bir sürecin parçasıdır. Bu süreçte, AB ülkelerinin kendi ulusal sistemlerini bırakarak, tamamen ortak dijital platforma geçmeleri gerekecektir. Bu sayede, Schengen vizesi, daha modern, daha etkin ve daha güvenli bir hale gelecektir.